Oyunda belli bir süre oynayıp, alışmadan yorum yapmak istemedim. Çıktığı günden bu yana belirli aralıklarla oynuyorum.
Menülerden başlarsak, çok fazla söylenecek bir şey yok burada aslında. Geçen sene de çok beğenmiştim menü dizaynını, bu sene de hoşuma gitti.
Taktik ekranı geliştirilmiş. Özellikle belirli dakika periyotları arasına istediğiniz oyun anlayışını yerleştirebiliyor oluşunuz güzel olmuş. Takımınız öndeyken, gerideyken, ya da durum berabere iken takımın nasıl oynaması gerektiğini tek tek ayarlayabiliyorsunuz.
Maça girdiğinizde yenilenmiş bir kamera açısı ilk değişiklik olarak göze çarpıyor. Belli ki Konami, kamera açısında değişikliğe giderek maç atmosferini biraz daha ön plana çıkarmaya çalışmış. Ancak burada şöyle bir şey var; ben bu kamerayı beğenmedim ve bu kamerayı beğenmeyen hatırı sayılır düzeyde oyuncu var. Yeni bir kamera açısı getirilmesi ve bunun default olarak ayarlanması, iyi, hoş, fakat bunu benim elimdeki Wide kamerasının üzerine yaparsan ve bana onunla oynama zorunluluğu getirirsen iş değişir. Benim gözlemlediğim kadarıyla, oyuncular tarafından en çok kullanılan kamera açısı Wide idi. Ben de Wide kamerayı kullanıyordum ve keşke yeni kamera, Wide'ın üzerine değil de başka bir kamera açısı olarak yerleştirilseydi. Wide'ı değiştirmenin gereği yoktu. Wide kamera, eskiden topla birlikte saha içinde sağa-sola hareket ederken, bu yeni kamera merkezde sabit ve kalelere doğru çapraz dönecek şekilde ayarlanmış. En sevmediğim kamera türü.
Grafiksel olarak pek bir değişiklik yok. 2008'den beri süregelen jenerasyonun ufak modifiyelerle süslenmiş hali. Ancak başarısız olduğu iddia edilemez tabi.
İlk pastan itibaren bambaşka bir manual pas sistemiyle karşılaşıyorsunuz. Bu sürece alışmam oldukça uzun sürdü, hala da tam olarak alıştığım söylenemez. Eskisi gibi oyuncuya yüzünü dönüp pas tuşuna basmak yeterli olmayabiliyor. Aynı şekilde, örneğin taç çizgisine çapraz bir açıyla bakarken attığınız ara paslar eskiden çizgiye paralel, kanada doğru giderken; şimdi o pas aynen baktığınız yönde taca gidiyor. Şiddetini ayarlayamadığınız takdirde ya araya bir başkası giriyor, ya da oyuncunun çok uzağına gidiyor attığınız paslar. Burada pasör oyuncuların da oyuna koydukları ağırlık daha net anlaşılıyor. Örneğin bir Xavi'yle bu pas yüzdeniz daha yüksek oluyor şüphesiz. Ayağa paslarda olduğu gibi, ara paslarda da oldukça dikkatli olmanız gerekiyor. Zamanlamayı tutturamadığınız takdirde topu geriye doğru koşan savunma oyuncusuna kaptırabilir, şiddeti ayarlayamadığınız takdirde auta yollayabilirsiniz.
Ortalar da bir o kadar hoş olmuş. Kesme şeklinde tabir edilen ortalardan sıkça açabiliyorsunuz. Falsolar daha belirginleşmiş. Oyuncular ayak içini daha net kullanmaya başlamış.
Şutlar ise enteresan. Stabil hareket etmiyorlar kesinlikle. Eskiden şutlarınız düzgün gitmesi için belli şartlar hazırlamanız gerekirdi ve bu şartlar belliydi. İşte depar halinde olma, topun ayaktan biraz açılmış olması, omuz omuza mücadele edilen adam bulunmaması gibi. Şimdi ise ne durumda olursanız olun belli bir sabite göre hareket etmiyor şutlar. Çok müsait cephe pozisyonlarda balon gibi şutlar çekebilirken, en sıkışık durumlarda isabetli şutlar atabiliyorsunuz. Ha bu gerçekte de olmuyor mu, elbette oluyor. Ama bu kadar dengesiz bir şekilde değil.
Kalecilerden yana pek sıkıntım olmadı. PES 2010'daki kadar gerizekalı değiller kesinlikle. Ama hiç hatasız oynamadılar da diyemem ki zaten asıl absürt olan bu olur.
Top fiziği bana göre Konami'nin yaptığı en iyi işlerden birisi ve bu sene de yine çok beğendim top fiziğini. Enteresan olan ise, birçok yerde top fiziğinin beğenilmediğine dair yorumlar okumam. 2008'den bu yana top fiziği her geçen oyunda daha iyiye gidiyor ve bu oyunda tavan yapmış bana göre. Belki bazı şutlarda fazla havalanıp süzüldüğü olabiliyor ama full oyun çıkınca ya da resmi yamalarla bu sorunun bir nebze daha giderileceğini düşünüyorum ben.
Yapay zeka çok iyi. Kusursuza yakın. Savunma yaparken 2'ye 1 pozisyonlarda topla giden oyuncuya hurra dalamıyorsunuz zira hemen boştaki oyuncuyu görebiliyor. Rakibin pas atabileceği yeri tahmin etmeye çalışıp, o tarafı doldurduğunuzda ise cpu seçimini başka taraftan yana kullanıyor.
İkili mücadelelerde özellikle faullerdeki animasyonlar baştan aşağı yenilenmiş. Arkadan yapılan fauller, genellikle rakibin diz üstü çöküp kalmasına neden olabiliyorken, dizine doğru yandan yaptığınız müdahalelerde oyuncu sendeleyip zor da olsa ayakta kalmaya çalışıyor. İkili mücadelelere değinmişken, bazı yerlerde çok kolay faul çalındığından bahsediliyor. Ancak bu bence oyun yapısındaki değişime alışmamamızdan kaynaklanıyor. Çünkü bundan önce özellikle bilgisayara karşı oynarken genelde birçok kişi sürekli olarak X'e basarak pres yapıyordu. Şimdi ise bu değiştirilmiş ve sizin savunma anlayışınızın ne derece yerinde olduğuna göre değişiyor müdahaleler. Örneğin bir oyuncunun arkasında iken sürekli pres yaparsanız faul yapmanız kaçınılmaz oluyor. İyi pozisyon alıp, önünden müdahale etmeniz ve bunu doğru bir zamanlamayla yapmanız isteniyor ki hücum kabiliyetinizin yanında, savunma yeteneğiniz de sınanmış oluyor böylece.
Oyunun top sürme bölümüne de değinmek istiyorum. Ya ben beceremedim gerçekten, ya da ciddi ciddi PES oyunu, öyle 1-2 adamla dribbling yaparak skora ulaşmanın kökünü kurutmaya çalışıyor. Bunun ilk örneklerini hafif hafif PES 2010'da görmüştük ancak bu oyunda bir o kadar daha zorlaştırılmış. Dribbling yaparak geçmek istediğiniz oyuncu, size müdahale etmekten çok, açınızı kapatıyor ilk olarak. İsteseniz de geçemiyorsunuz zaten ondan sonra. Onun için içeriyi zorlamak yerine geri dönüp tekrar orta saha oyuncularınızla oyun kurmanız gerekiyor.(Top Player seviyesi için konuşuyorum. Beginner seviyesinde oynayıp da rakibi ipe diziyorum şeklinde gelmeyin bana.)
Değinmeyi düşünüp de unuttuğum noktalar olmuştur illa ki. Şimdilik bu kadar yeter. Genel olarak beğendiğimi söyleyeyim ancak "budur" dediğim bir futbol oyunu değil an itibariyle.
**EKLEME:** Atmosfere değinmemişim ama çok da değinmeye lüzum yok gibi. Bir gram değişiklik yok çünkü bu konuda. Yine 90 dakika boyunca "Baarçaa, Baarçaa" sesinden başka bir şey duymuyorsunuz.