"önemi yok gidişinin...
gidenlere hayran değil bu beden,
gelenlere hasret sadece...
tıpkı gelmediğine olduğu gibi..."
Akan gözyaşlarıma bakıp ta ne kadar üzüldüğümü düşünme sakın! Bil ki sende geçmişe dair bir şeyler hatırladığım içindir, olmasını asla istemediğim ne var ki şimdi "keşke" dediğim...
Arkanı dönüp giderken söylediğim "gitme" lere aldanıp seni ne kadar da benimsediğimi düşünme sakın! Bil ki sende geçmişe dair gitmesini istemediğim insanlar gördüğüm içindir, yüzlerine karşı diyemediğim gecikmiş bir yalvarıştır haykırışım, ne var ki şimdi "keşke" dediğim...
Sen ölürüm dediğime bakma sakın! Bil ki yokluğun değil hayata dair son yaşama sebebimin elimden alınmasına neden olan! Yokluğunla asıl ölünmesi gereken yokluklara kavuşma isteğimdir "ölüyor" olmam...
Sen bakma bu sözlerime! Ben dünyanın en beceriksiz yalancısıyım, ben yalan söyleyemem ki, zaten ben hiç yalan söylemedim ki...
"Gözlerimde yaş, sesim titrek, dudaklarımda "gitme" tercihimi yinelerken ölen benim ardından.. gitmeni hiç istemem Sen daha gelmemişken..."
------------------------------------------------------------------------
Her gelişin aslında yeni bir gidişin habercisi olduğunu öğrenen bir bedende büyütmeye başladım ruhumu... Daha gelmeyen bir sevgilinin gidişini düşünerek geçiyor günlerim... kurtulmalıyım bu kaostan... ölüm bir kuratarıcı mıdır acaba... doğru ya, ölüm bir başlangıçtır; üstelik hiç bilemediğimiz bir gidişin başlangıcı...
artemis
thckf