2012 Londra Olimpiyatları hızla yaklaşırken turnuvanın en büyük favorisi Amerika Birleşik Devletleri de oyuncularıyla olsun, medyasıyla olsun turnuva havasına girmeye başladı. Son olarak takımın en kariyerli oyuncusu Kobe Bryant’ın “2012 Milli takımı orijinal Rüya Takımı yenerdi. O takımda çok büyük oyuncular vardı ama çoğunun en iyi yılları geride kalmıştı ve yeterince atletik değillerdi” açıklaması ile 20 yıl öncesine dayandırılan bir tartışma başladı. Kobe bu iddiasını günümüzdeki takımın güçlü ve atletik forvet oyuncuları ile genç guardlarına dayandırdığını belirtti. Peki bu iddia bazılarınca iddia edildiği gibi takımı motivasyon etme güdümlü olmakla sınırlı mı yoksa 2012 takımı 1992 takımını gerçekten de alt edebilir mi?
Bu sorunun yanıtı hakkında kafa yorarken sanırım 1992 Barcelona Olimpiyatları’nı domine eden takımı ufaktan bir hatırlamakta fayda var. Başını Majesteleri Michael Jordan ve Magic Johnson’ın çektiği John Stockton, Cleyde Drexler ve Chris Mullin ile takviye edilmiş bir kısa rotasyonu; Larry Bird, Karl Malone, Charles Barkley, Scottie Pippen’ı barındıran forvetler grubu ile pota altındaki Patrick Ewing ve David Robinson… Her biri NBA’in Şeref Listesi’ne adını yazdırmış 11 oyuncu ve bunların yanında gelecek vaat eden,sonrasında da fena olmayan bir kariyer yapan Christian Leattner. 1970′lerde, 80′lerde doğanların büyük kahramanlarının neredeyse hepsinin -veya birçoğunun diyelim- bir arada oynadığı kadroydu 1992 Rüya Takım’ı. Ve Barcelona Olimpiyatları’nın ilk 6 maçını ortalama 44 sayı farkla kazandıktan sonra yarı finalde Litvanya’ya 51, finalde de Petrovic’li, Kukoc’lu, Radja’lı efsane Hırvatistan’a 32(!) fark atarak şampiyonluğa ulaştılar. Belki de basketbol tarihinin gelmiş geçmiş en dominasyonuydu ABD’li oyuncuların 1992 yılındaki üstünlüğü.
O kadroda asistan koç olarak görev yapan Mike Krzyzewski’nin şu anda baş antrenör olarak görev yaptığı ABD Ulusal Takımı da bu sitede de birçok belirttiğimiz gibi çok önemli oyunculara sahip ve Londra oyunlarının en büyük favorisi olarak gösterilmekte. NBA tarihinin en büyük oyuncularından olan Kobe Bryant,Lebron James gibi dominant oyuncular ile inanılmaz bir yeteneğe ve geleceğe sahip olan Kevin Durant ve NBA’in hali hazırda en iyi oyun kurucuları Chris Paul,Deron Williams’ın çatısını oluşturduğu bir takıma sahipler. Kobe’nin belirttiği gibi kısaların egemen olduğu bir ekip ABD. Bu rotasyonu Anthony, Westbrook, Harden, Iguadala gibi gaurd ve forvetler ile Love,Chandler ve Blake Griffin pota altı oyuncuları destekleyecekler. Son anda yaşanan Griffin’in sakatlığının ciddi olması durumunda ise 2012 draftlarının 1 numarası Anthony Davis kadroyu tamamlayacak.
Önceki postlarda da belirttiğimiz gibi ABD çok güçlü bir kısa rotasyonu ile “idare eder” uzun topluluğu ile Londra’ya geliyor. Kısaları, forvetleri o kadar hareketli, skorer ve güçlü ki Dünya üzerinde onlarla başa çıkmak gerçekten çok zor. Zira Lebron, Carmelo, Durant birçok pozisyonu oynayabilen çok yönlü oyuncular. Koç K’nin 4 numaralı pozisyonu genellikle bu üçlüyle oynayacağını ön görmek mümkün. Pota altında da ne kadar iyi bir savunmacı olduğunu iki yıl önce final serisinde Dallas ile kanıtlayan, bu sene de New York Knicks’in ayakta kalan parçalarından olan Chandler ile bana göre NBA’in son 2-3 yıl içinde en büyük atılımını gösteren, çalışkan ve güçlü Kevin Love paylaşacaklar. Love’ın gerektiği zaman (İspanyol uzunları Gasol biraderler ve Ibaka karşısında olması muhtemel) 4 numara da oynama durumu olabilir. Sözün özü, şu anda parke üzerindeki durdurulması en zor forvet ve guardlarıyla ABD yine çok güçlü durumda. Ancak Kobe’nin iddia ettiği gibi boynuzun kulağı geçmesi durumu var mı?
Bu soruya Orijinal Rüya Takım oyuncuları birer birer cevap vermeye başladılar bile. Önce Sir Charles Barkley alaylı bir yanıt verdi ve Kobe’nin bunu iddia ederken kendinde olup olmadığını sorguladı ve ekledi: “Bu takımda yer alan Kobe, Lebron ve Durant dışında hiçkimse bizim takımda yer alamazdı.” NBA tarihinin en büyük oyuncusu olarak gösterilen, majesteleri Michael Jordan ise tebessümle kendi takımının hiç de yaşlı olmadığını aksine kendisinin, Barkley’in,Pippen’ın, Ewing’in o dönemde henüz 30 yaşında bile olmadığını belirtti ve bu karşılaştırmanın bir akıl karı olmadığını söyledi. Scottie Pippen da iddiaya yine benzer bir şekilde yanıt verirken kendilerinin çok önemli pota altı oyuncularına ve her şeyi aynı anda yapabilecek bir kadroya sahip olduğunu ve bu takımı içerden oynayarak 25 sayı farkla yeneceklerini belirtti. Bana göre Kobe’nin iddiasına en zekice yanıt büyük oyuncu Larry Bird‘den geldi: “Evet muhtemelen bizi yenerler. Ben 20 yıldır basketbol oynamıyorum ve her birimiz artık yaşlıyız.”
Şahsen bu tartışmanın sansasyon arayışındaki Amerika medyasının fişeklemesiyle buralara geldiğinin bilincindeyim. Bu tarz karşılaştırmalar hemen her yerde çok ilgi çekici olur ki işin içinde efsaneler de varsa bu şekilde sürer gider. Kişisel olarak Kobe’nin iddialarına vereceğim yanıt Larry Bird’ün dahi yanıtından alıntı yapmak şeklinde olurdu herhalde. Günümüz basketbolu ile 20 yıl öncesinin basketbolu arasındaki fark yadsınamaz. İnsan gerçekten zaman zaman acaba bu Lebron, bu Durant orada ne yapardı diye düşünmekten alıkoyamıyor. Zaten 92 efsanelerinin de her biri Kobe, Lebron ve Durant’in her iki takımda da yer alabilecek kadar yetenekli olduklarını, ancak diğerlerinin kendilerini ispatlamaya ihtiyacı olduklarını düşünüyorlar. Ki benim fikrim de aynen bu yönde. Bu takımın orijinal Rüya Takım ile karşılaştırılmaları en azından şimdilik anlamsız. 92 kadrosu her bir üyesi efsaneleşmiş bir yapı ve aynı zamanda mükemmel bir uyuma, harmoniye sahip. Daha iyi bir “takım” olmalarının yanında parke üzerinde fark yaratacak pota altı gücüne de sahiptiler. Jordan,Magic,Bird etkisine değinmiyorum bile. Bu noktada sormadan da edemiyorum: “Patrick Ewing,David Robinson ikilisi de o halleriyle şu kadroda olsaydı Barcelona’ya benzer bir dominasyon izlermiydik Londra’da?” Kendim sordum kendim yanıtlayayım: “Belki günümüz basketbolunda olabilirdi; ancak yine de her şekilde 92 Takımı ağır basıyor.”
İddiasına gelen yanıtların ardından Kobe az da olsa yön değiştirip “Siz bana orijinal Rüya Takım’ı yenebilir misiniz diye sordunuz. Buna yanıtım evet. Ancak bana onlar karşısında 7 maçlık seri kazanabilir misiniz diye sormadınız.” açıklamasını yaptı. Artık yaptığı karşılaştırmanın sağlıklı olup olmadığı konusunda oturup düşündü mü bilmiyorum ama bizlere orijinal rüya takımı anımsattığı ve o günlerle bugünleri kıyaslattığı için kendi adıma mutluyum onun bu iddialarından ötürü. Çocukluğa dayanan özlemler vardır hani, 1992 Rüya Takım, Petrovic ve daha birçokları onlardan biri benim adıma. Bundan 20 yıl sonra insanların Londra’yı hatırladığı zamanlarda da iç çekip, “Ne günlerdi ama!” demeleri dileğiyle…
Umut Pamuk
twitter: Umut_Pamuk
Kaynak : salsabasket.net