Haftalardır bağıran bir galibiyeti bu kadar ezici bir oyunla almak kadayıf üstüne dondurma gibi oldu. Fatih Terim rakibi o kadar iyi analiz edip, takıma da o kadar iyi çalıştırmış ve maç öncesinde de takımı o kadar iyi motive etmiş ki bu sene ilk 13 haftada toplam girdiğimiz pozisyonlardan fazlasını bu maçın ilk yarım saatinde bulduk. Maç öncesinde bu kadar laf yiyipte maç sonrasında bu kadar alkışlanan bir teknik direktör yoktur herhalde. Ellerinden öpüyorum hocanın, galibiyetin en büyük mimarıdır bana göre.
FB'nin takımdan giden oyuncuların yerinin dolduramaması, oynadığı futbolu ne kadar kötü olduğu ve pozisyona girmekte ne kadar zorlandığı bu maça kadar fazla ön plana çıkmamıştı. Çünkü FB geçen seneki pas oyununu sürdürerek bu sene de kendisine karşı tamamen defansif futbol oynayan takımları bir şekilde açarak yakaldığı ender pozisyonları da gole çevirerek maçları kazanıyordu. Ancak ilk olarak Sivas maçında ortaya çıkan, Fener'in rakibin önde basmasıyla adete çuvallaması bu maçta bize galibiyeti getiren ön önemli faktör oldu. İlk gole kadar olan pozisyonların hepsini yaptığı müthiş presle bulduk.( Daha 20. dakikada skor 4 ya da 5-0 olmuştu bile son vuruşları iyi yapabilseydik.) İlk gol gelince gerisi de çorap söküğü gibi oldu gerçekten. Takımın 2. yarıda ilk yarıdaki kadar efor harcamaması da leyimize oldu önümüzdeki TS maçı düşünüldüğünde. İlk yarıdaki inanılmaz baskın futbol 2. yarıyı rölantide oynama lüksü getirdi ki bunu da başarılı bir şekilde yaptık.
Takımın bu galibiyete çok ihtiyacı vardı. Çünkü berabere bitse "sağlık olsun" diyebileceğimiz bir maç değildi önümüzdeki fikstüre baktığımızda. Şimdi hem en ciddi rakibimizi moralman ve mental açıdan yıprattık, hem puan farkını erittik, hem de devreye kadar şartları eşitledik. Takım bu kadar moralliyken, bu kadar istekliyken ve hazır gençler de kendilerini göstermişken TS maçını kazanırsak gerisini de getiririz diye düşünüyorum. En az FB maçı kadar önemli olacak o maç da.