2013 Eylül'ünde ikinci takımımdan (Leverkusen) istifa ederek Fransa ile Dünya Kupası'na yoğunluk verdim. Eleme maçlarının hepsini kazanmıştık. Ama başarılı bir taktiğim yoktu, istediğim kadar iyi oynayamadık. Hazırlık maçlarını da geçiştirdim ve kupaya geldik.
Gruptaki iki maçta da basit bir 4-4-2 ile çıktım. Bir galibiyet, bir beraberlik aldım. Gourcuff'un kırmızı kart cezası nedeniyle taktik değiştirmeye karar verdim. Ve çok güzel bir taktik ortaya çıktı. 4 defans (Evra, Sakho, Mexes, şu an adını hatırlayamadığım bir sağ bek :o), DMC Lass. Diarra, iki tane komple orta saha oyuncusu (Sissoko, Chantome, Gourcuff, Sankhare vs.), iki kanat (Nasri, Ribery, adını hatırlayamadığım türlü kanat oyuncuları, sonraları Benzema), forvette ise Gignac.
Oyun tarzımız geride alann kapatarak ve bol pres yaparak topu kapmak, sonra oyunu karşı sahaya yıkıp bol paslaşmalar yapmak, golü ise arapaslar veya uzaktan şutlarla bulmak. Başta Gignac olmak üzere ofansif orta saha oyuncularıyla birlikte bol bol uzaktan gol attık. Gignac 9 golle gol kralı oldu.
Gruptan 7 puanla çıktık. İkinci turda Honduras'ı rahat yendik. Hollanda'nın üstünden ikinci olarak çıkmış gruptan Honduras. Çeyrek finalde İtalya ile oynadım. Bu maçı alırsam kupaya kadar giderim dedim ve Gignac'ın iki golüyle galip geldik. Yarı finalde İngiltere rakibimdi. Orta sahalarına baktım Barry, Gerrard filan yıl gelmiş 2014'e. Paslı oyunumuza karşı gelemeyip 4-0 yenildiler :D İlk üç gol ilk yarıda gelmişti. Fena üstünlük sağladık.
Finalde rakip Almanya idi. Kalelerinde iki yıl yönettiğim takımın kalecisi Adler var. Adam resmen panter, yok böyle bir şey. Önceden derlerdi de inanmazdım, harbiden muhteşem bir şey bu kaleci oyunda. Ama yarı final maçını izledim 3 gol yedi Arjantin'den (Agüero'nun yerden golü, Mascherano'nun uzaktan golü, diğer golü hatırlayamadım.) Tahmin ettiğim gibi finalde iki uzaktan gol atıp kupayı aldık. Ama bir ara durum 1-0'ken golü yediğimizde oyuna çok sövdüm. Rakip forvet sağ taraftan kaleciyle karşı karşıya kaldı. Bizim kaleci (kupadan sonra kaptan yaptık bir de) Lloris dümdüz öne doğru açıldı, kale bomboş kaldı yedik golü :D Neyse ki uzaktan biri çaktı da aldık kupayı.
Fransız oyuncularla çalışmaktan bıktığım için, muhtemelen eleneceğimiz 2014 Dünya Kupası'ndan sonra bırakıp Türkiye veya başka bir milli takımın boşalmasını bekleyecektim. Ama kupanın alınması fikrimi değiştirdi kaldım. Kulüp takımı olarak da Udinese'ye geçtim. İngiltere, Almanya, milli takım olarak da Fransa'dan sonra hedefimde İtalya ve İspanya var zaten. Man United ve Leverkusen ile şampiyonluk yaşadım. Sıra Udinese'de. Kadro gayt iyi, pek transfer yapmayacağım. Devamı birkaç gün sonra :)