
Bazı internet sitelerinde yer alan görüntülerde; Hürriyet Gazetesi spor
yayın koordinatörlüğü görevini sürdüren Ercan Saatçi ile Fenerbahçe
Spor Kulübünün televizyonun da program yapan Metin Özülkü arasında
geçen ve Kulübümüz hakkında açık küfür kelimelerinin kullanıldığı bir
diyalog geçmektedir.
Söz konusu şahıs bugünkü Hürriyet
Gazetesi’nde konu ile ilişkin bir açıklama yapmış ve bir yandan küfrü
savunarak diğer yandan ise göstermelik ‘’özür’’ dilemiştir.
Spor
ahlakı ile ilişkisi oldukça zayıf olduğu bir kez daha anlaşılan bu
şahıslar, bu diyalogla kendi seviyelerini ortaya koymuşlardır.
Sporculuğun ve spor ruhunu taşıyanların en önemli özellikleri rakibe saygı ve nezaket kurallarını özümsemiş olmalarıdır.
Türkiye’deki
spor kültürünün neden çağdaş bir düzeye ulaşamadığının bir kanıtı da,
söz konusu şahısların gerçek kimliklerini gizlemek suretiyle hem
televizyonlarda program yapabiliyor olmaları, hem de içlerinden
birinin Türkiye’nin önemli gazetelerinden birinin yöneticisi olup köşe
yazıyor olmasıdır.
Bu kimselerin gerçek kimlikleri ortaya
çıktığında bu tür görevleri ifaya devam etmeleri, bu kimseleri istihdam
edenleri de kötü ve çirkinden yana taraf haline getirecektir. Bir başka
deyişle bu kimseler gerçek yüzleri ortaya çıktığında şu an işgal
ettikleri mevkileri terk etmek zorundadırlar.
Nezaket ve saygı
herkesin uymakla yükümlü olduğu toplumsal kurallar olmakla beraber
sorumluluk makamlarında bulunan kimselerin daha özenli davranmak
yükümlülükleri bulunmaktadır. Bir sorumluluk makamını işgal eden
herhangi bir kimse, kendisi bakımından taraftarlara gösterilen ve
aslında olmaması gereken hoşgörüyü bekleyemez.
Öte yandan bahse
konu olayların cereyan ettiği televizyonun sahibi olan Fenerbahçe Spor
Kulübünün kendi internet sitesinde yapmış olduğu açıklama meseleyi
saptırmaya yöneliktir. Kendi televizyonlarında meydana gelmiş ve Türk
Sporu bakımından esefle karşılanması ve kınanması gereken bir olayı yok
saymış olmalarını ve konuya ilişkin herhangi bir beyanda
bulunmamalarını kabul etmek mümkün değildir.
Sporun gelişmesi ve
küfürün engellenmesi için mücadele ettiğini beyan eden herkesin açıkca
kınaması gereken, bu küfürlü hakeretin kime yapıldığının hiçbir önemi
yoktur. Önemli olan sporun gelişmesine ve küfürün önlenmesine hizmet
amacı ile hareket etmek ve sorumluluları cezalandırmaktır.
Türkiye
Spor Kamuoyu nezdinde çoktan mahkum edildiğine inandığımız sorumluların
açıkca bütün spor çevreleri tarafından kınanması bir zorunluluk olup
stadlarda küfrü engellemek isteyen, ülke sporuna katkı yapmak arzusunda
bulunan herkes bakımından bir ödevdir.
Türk Spor Kamuoyu
önemli ve tarihi bir sınavdan geçmektedir. Ya bir bütün halinde
olayları hiç saptırmadan gizlemeden meseleyi tam olduğu gibi görerek ve
göstererek küfrün her türlüsünü kim tarafından kime yapıldığına
bakmaksızın kınayacak, ya da bu tavrı ortaya koymayarak küfre cevaz
veren bir tutum sergileyecek ve tarih önünde hesap vermek durumunda
kalacaktır.
“Galatasaray Türkiye’dir” söyleminin sahibi
Galatasaray Spor Kulübü Derneği olarak başta Futbol Federasyonu olmak
üzere Türk Spor Kamuoyunu küfre karşı bu ortak tavra katılmaya davet
ediyoruz.
Bütün bunların yanında sorumluların teşhirini sağlamak
maksadı ile gerekli hukuki süreçleri başlatmak için girişimleri
yaptığımızı ve sorumluların Türk Spor Kamuoyu dışında ayrıca bağımsız
Türk adaleti önünde de hesap vereceklerini Kamuoyuna duyururuz.
Galatasaray Spor Kulübü