**Bodrum'dan yakın dostlarıyla birlikte Datça'da Billur Kent'e konuk olan Ali Şen, ilginç açıklamalarda bulundu. Şen'in konuşmaları şöyle: "Aragones'in oynattığı sistem İspanya'nın şampiyon olduğu zamanki sistemin aynısı. İspanya'daki futbolculara Fenerbahçe sahip değil. Fenerbahçeli futbolculara, bu sistemi zorla kabul ettirmeye çalışırsanız Zdenek gibi olursunuz. Hangi futbolcu olursa olsun benim sistemime uyacak deyip 4-3-3 oynatırdı, sonrası ne oldu? Böyle antrenörler çok vardır. Futbolcuyu kendi sistemine göre zorlar, o zaman da top patlar ve başarısızlık gelir. Futbolcuya göre mi sistem yapacaksın, sisteme göre futbolcu mu alacaksın? Bir sistemi futbolcuya zorlayamazsın. Bu nedenle de bugünkü kadrosuyla Fenerbahçe en iyi hangi sistemi oynar? 4-4-2 mi yoksa Arjantin'de oynanan 1-2-4-3-1 mi? Nasıl iyi oynatacağını da hoca bilir. Alex'in oynadığı yere Semih'i getirirseniz, Alex'i de Aurelio'nun oynadığı yerin soluna getirseniz Alex 5 maç sonra yedek kalır. Semih'ten de hiçbir şey olmaz. Bu sefer Semih'in ve Alex'in yerine adam aramaya başlarsınız. Ama bu 70 yıllık tecrübe bunların hepsini eminim ki görmüştür. **
Zico çok efendi ve iyi bir insan ama antrenör değildi. Zico'yu gönderin ama Aragones'i alın demedim. Ben, bizde daha fazla Brezilyalı ve Güney Amerikalı olduğundan dolayı ki Brezilya'dan doğru dürüst antrenör çıkmaz ama antrenör çıktıktan sonra Avrupa'yı ve Avrupa takımlarını bilen Scolari'yi alın demiştim. Scolari büyük paraya Chelsea'ye gidince Aragones'i aldılar. Aragones'i alırken endişeliydim. Ama yaptığı hareketleri görünce mutlu oldum. 46 yıl sonra İspanya'yı şampiyon yapacak ve 5 gün sonra da Fenerbahçe'nin antrenmanına gelecek. Partizan maçından bir gece önce antrenmana gittim. Basın mensuplarının bulunduğu yerin karşı tarafına götürdü takımı çalıştırmak için. Bunlar tecrübe ve disiplinli insanların yapacağı bir iştir. Göstermelik değil, ciddi bir iş yaptığının bir örneğidir. Gazetecilere yakın olanlar ise takımı onların gönüne getirip çalıştırır. Bunlar küçük detaylar ama çok önemli faktörler. Aragones'i beğeniyorum.
**Roberto Carlos, Roberto Carlos gibi değil. Sahada Roberto Abi rolünü oynuyor. Kimse artık bunu yutmuyor haberi olsun. Roberto Carlos'a çok kızıyorum. Aziz Yıldırım onu Real Madrid'teki sol bek Roberto Carlos olarak aldı. Topu çarptırıyor taca gitsin diye. Bunu yapmayacak. Bunu Roberto Carlos tipinde bir adam yaparsa ayıp oluyor. Yaptıklarını beğenmiyorum. Abiliği bırakıp, topu rakibe çarptırıp dışarıya atmanın hüner olmadığını, Türk insanının futbolu bildiğini, Fenerbahçe tribünlerinin futboldan anladığını artık görmeli. Ona özel hayranlık besliyorum. Özel uçaklarla gelip maçlarını izliyordum. Ama artık işi gayri ciddi yaptığını görüyorum. Real Madrid'te 15 tane depar atıp geliyordu. Şimdi ne yapıyor? Roberto Carlos'un Fenerbahçe Kulübü'ne, bana, başkana ve taraftarlara borcu var. Geçen sene 5 hafta kala Brezilya'ya gitti, şampiyonluk gitti.**
Kazım Kazım Partizan maçında beni çileden çıkardı. İyi ki ben başkan değilim. Kazım sanırsın ki Maradona. Topu alırken hareketler filan. Forma dışarıda. Zidan ile Maradona karışımı mübarek. İyi futbolcu olacaksa, Fenerbahçe'de oynayacaksa önce bunları hemen bırakmak zorunda. Emre'nin kişiliği çok hoşuma gidiyor. Otorite tarzı da çok güzel. Fenerbahçe'nin yaptığı en iyi transferlerden birisi. İleriki maçlarda Emre ile oyuna başlayacağına göre Alex de kendi yerinde oynar sorun kalmaz. Guiza çok akıllı oynuyor. Boşluklara çok iyi kaçıyor. Adam eksilteceği, kaleyi bulacağı yerleri çok iyi görüyor. Oralara giren bir futbolcunun golleri bulacağını ve gol kralı olacağını tahmin ediyorum.
**Aziz Yıldırım'ın soyunma odasına girip girmemesiyle ilgili tartışmayı çok absürt buluyorum. Fenerbahçe başkanı soyunma odasına da, banyoya da her tarafa girmeli. Soyunma odasına gidip eline sopa alıp futbolcuları mı dövecek? Giderse ne zararı var? En büyük antrenör ve futbolcu hata yapamaz mı? Yapar. Tribünde oturan başkan futbolu biliyorsa, sahada mücadele gücünü ortaya koymadığından dolayı kafası daha rahattır, eksiklikleri görür ve fikir vermek için de soyunma odasına girebilir. Bunda bir yanlışlık yok. Ayrıca bu konu da başkanın kişiliğine, insanların başkana güvenine bağlı. Aziz Yıldırım'a herkes güvendiğine göre bunda bir sakınca kesinlikle yok. **
Aurelio sorunsuz, görevini her zaman düzgün yapan, topu kaptırdıktan sonra topun peşine giden ve bunu zulüm olarak görmeyen bir futbolcuydu. Aurelio yerine yüzde 100 futbolcu lazım. Bunu hep söylüyoruz. O bir omurganın tam orta kemiği. Omurga nedir? Kaleci, libero, stoper, oyun kurucu ve önündeki golcü. Aurelio omurganın başı. Keşke gitmeseydi. Volkan'ı beli kalın olsa bile beğeniyorum. Volkan'ın maça hem psikolojik ve hem de çalışma yönünden hazır olması için çok iyi bir yedeğe ihtiyacı var. Volkan Babacan ve Ümit Milli Takım'ın kalecisi var ama bu da Fenerbahçe ve bu da Şampiyonlar ligi. Bu da 25 milyonun göz önündeki takımlar. Takımda gölcüden çok kaleci göz önünde. Bir golcü gol kaçırır unutulur ama attığı çok güzel bir gol akılda kalır. Kalecinin de yediği gol unutulmaz. Takımdaki en büyük favorim Alex.
**Fenerbahçe'nin bugün 240 milyon dolar. Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon'un yanı sıra birkaç kulüp daha koyun, Fenerbahçe bütçesinin yarısı olmuyor. Şimdi çok para çok başarı mıdır? Çok yıldız kesin şampiyonluk mudur? Bunun böyle olmadığını biliyoruz. Ama bunların büyük katkı olduğunu da biliyoruz. Bütün bunları ortaya koyduğumuzda Fenerbahçe'nin Türkiye Kupasını, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmasını, Türkiye Süper kupasını almasının sürpriz olmayacağını söylüyorum."**
Kaynak: DHA