“Kalbimle Oynarım”
01.07.2008 16:46
Yeni transferlerimizden Tomas Zapotocny, Siyah Beyazlı formamızla ilk röportajını resmi internet sitemize verdi. Yeni Kartalımız, idmanda bile kaybetmeye tahammülü olmadığını ifade edip, “Kaybetmek canımı çok acıtır. Sahada bütün gücümle, kalbimle oynarım” dedi.
İşte Tomas Zapotocny’nin ilk röportajı:
Yeni sezonla ilgili neler söyleyeceksin?
Öncelikle benim için heyecan verici bir durum. Yeni bir lig, yeni insanlar, yeni bir mantalite ve yeni bir futbol anlayışının içindeyim. Sabırsızlıkla bekliyorum. Diğer oyuncu arkadaşlarımla, hocamla tanışmayı, kampı bekliyorum. Bu sene ligden beklentim de büyük zaferler elde etmek. Onun için buraya geldim.
Türk futbolu ve Beşiktaş’la ilgili neler biliyorsun?
Türk futbolunda hem teknik hem de hızlı oyuncular olduğunu biliyorum. Avrupa Şampiyonası’nda gördüğümüz gibi; ruhları ve kalpleriyle oynayan futbolcular olduğunu biliyorum. Beşiktaş’ı da benimle ilgilenmeye başlamadan önce de takip ediyordum. Beşiktaş kış aylarından beri benimle ilgileniyordu ama ondan önce bile Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası’ndaki maçlarını izliyordum. Bu takıma elimden geleni sonuna kadar vermeyi istiyorum.
Avrupa Şampiyonası’ndaki Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçında neler hissettin, bu maçla ilgili neler düşünüyorsun?
Bu maçı kaybetmek bizim için üzücü bir durumdu. Türkiye bu maçı hem kalbiyle oynadı hem de şansının yardımıyla inanılmaz bir şekilde çevirdi. Böyle maçlar her zaman oynanmaz. Türkiye hem 2-0’dan skoru 3-2’ye getirdi hem bizim kalecimiz inanılmaz bir hata yaptı. Bizim açımızdan üzücü, Türkiye açısından çok kazançlı bir maçtı.
Futbol karakterinden banseder misin, nasıl bir futbolcusun?
Sert oynarım, bütün gücümü sahaya yansıtmaya ve karşımdaki rakibi bozmaya çalışırım. Her zaman kazanmak isteyen bir futbolcuyum. İdmanda olsun maçta olsun her zaman kazanmak isterim. Kaybetmeye tahammülüm yoktur. İdmanda bile olsa kaybetmek bana büyük acı verir. Ben kalbimle oynarım.
Çok sık kart görür müsün?
İtalya gibi bir yerde defansta oynamama rağmen sadece bir maçta mecburen kırmızı kart gördüm. O da pozisyon icabıydı ve gole giden rakibimi durdurmam gerekiyordu.
Holosko, Sivok, Seric gibi aynı bölgenin insanlarıyla birliktesin burada. Uyum sorunu yaşamayacağını düşünüyoruz.
Bizim için kesinlikle olumlu bir durum. Sivok’la beraber buraya gelmemizde Holosko’nun etkisi vardı. Kendisiyle Liberec’de beraber oynamıştık. Zaten zaman zaman görüştüğümüz bir oyuncu. Ben burada adaptasyon süreci diye bir durum yaşamak istemiyorum. 2-3 yıldır bu takımda oynayan biriymiş gibi direkt oynamak istiyorum. Şu andan itibaren elimden geleni bu takıma vermek istiyorum.
Futbol kariyerinden bahseder misin?
Futbola 6-7 yaşındayken başladım. Geldiğim kasaba çok küçük bir kasabaydı. Pribram’da futbola başladım. Ve altyapının bütün branşlarında oynadım. Orada oynarken çalıştığım antrenörüm daha sonra Liberec’e geçti ve beni de yanında götürdü. 4,5 yıl orada oynadıktan sonra akabinde Udinese’ye gittim ve orada oynadım.
Türkiye ile ilgili neler biliyorsun, daha önce ülkemize geldin mi?
Çek Cumhuriyeti B Takımı’nda oynarken İzmir’e gelmiştim. Ama istanbul’un ne kadar büyük ve tarihi bir yer olduğunu biliyordum. Geldikten sonra da bunu her yerde hissettim. Bugün ilk defa Bogaziçi köprüsünden geçtim ve inanılmaz bir manzara vardı. Tarihi bir ülke olduğunu biliyorum, sonrasını da yaşadıktan sonra göreceğim.
3 kulvarda şampiyonluk kovalayan bir takımın oyuncususun, son olarak nasıl bir mesaj vermek istersin?
Kazanmayı seven bir karakterim olduğunu söylemiştim özellikle Liberec’te şampiyonluk yaşadıktan sonra bunun nasıl bir duygu olduğunu biliyor ve tekrar tatmak istiyorum. Beşiktaş’la birlikte ilk şampiyonluğumu ve tabii ki Türkiye Kupası’nı da kazanmak istiyorum. UEFA Kupası’nda gruplara kaldıktan sonra herşey bizim elimizde. Umarım en yükseğe kadar gideriz.